Nail Çakırhan evi hakkında
Bir varmış, bir yokmuş… Zamanın bir döneminde, bir adam yıllar sonra eşini de yanına alarak memleketi Akyaka’ya geri dönmüş. Memlekete bu geri dönüş burada kalacak bir ev ihtiyacını da beraberinde getirmiş. Aile işe bölgede müsait olan bir arsayı alarak başlamış. Sonra evin tasarımı için kollar sıvanmış. Evin eskizlerini ortaya çıkartırken, biraz anne-baba evinden (*Ali Efendi Evi) ilham alınmış, içine bir tutam yaşam biçimi katılmış, biraz da doğal çevre ile uyum kaygısı eklenmiş. Üstüne sos olarak yerel mimari öğeler serpiştirilmiş ve Ağa Han ödülü alabilmeye layık görülen Nail Çakırhan evi ortaya çıkartılmış.
Gelin birlikte keşfedelim bu Ağa Han ödüllü Nail Çakırhan evini…
Nail Çakırhan evi nerede?
Nail Çakırhan evi Akyaka‘da yer alır. Etrafı ağaçlarla çevrili, yemyeşil bir arazinin üzerine kurulu, tepeden deniz manzarasına hakim bir konumdadır. Giriş cephesi güney yönündedir. Bahçeden eve geçmek istediğinizde dört tane yarım daire şeklindeki merdiven size yardımcı olur.
Merdivenlerden sonra ilk adımınızı attığınız yer divanhane adı verilen açık ve uzun bir verandadır. Burası zamanında ev sahiplerine evin dış kısmında yaşam olanağı sağlamış, yarı-açık bir alandır. Sınırları ahşap kolonlar ile belirlenmiştir. Bu kolonlar ile hem tırabzanlara destek oluşturulmuş hem de ön cepheye zenginlik kazandırılmıştır. Divanhane’nin yerleri ve tavanı ahşaptır. Sol tarafında ise servis amaçlı olarak kullanıldığını tahmin ettiğim bir tezgah bulunur.
Evin Divanhane’den sofa ve odalarına doğru açılan kapıları içeriye doğru çekilmiştir. Özellikle oda kapıları geleneksel Anadolu evlerinin bazılarında görüldüğü gibi açılı olarak tasarlanmıştır.
Nail Çakırhan evi Mimarisi
İlk adımımızı günlük yaşam ve toplanma alanı olarak tasarlanmış bir odaya atıyoruz. Bu oda (sofa) ongen şeklinde tasarlanmıştır. Ongen şeklin her bir kenarına açıklıklar yerleştirilmiştir. Bu odanın kapısından içeriye doğru girdiğinizde sizi dikdörtgen, giyotin tipi pencereler karşılar. Bu pencerelerle doğal ışık olabildiğince içeri alınmıştır. Bu uygulama ile odaya bir ferahlık kazandırıldığı gibi, bahçenin doğal manzarası için de güzel bir çerçeve oluşturulmuştur. Her baktığınız pencereden birbirinden farklı birer bahçe manzarası keşfedebilirsiniz. Farklı iklim koşullarında kullanılmak üzere bu pencerelere ahşap panjurlar eklenmiştir. Odanın işlevselliğini ve dekorasyondaki bütünlüğünü sağlamak adına pencerelerin bulunduğu cephelerin alt kısmına sedir (oturmak amaçlı olarak), üst kısmına ise ahşap raflar (serpenç) monte edilmiştir.
Odanın iç mekanına karakter veren geometriye tavanda da rastlayabilirsiniz. Tavan odanın genel iç mekan elemanlarının aksine bol ahşap geometrik süslemeye sahiptir. Tavan ve duvarlar arasında yaratılan bu kontrasta rağmen oda içerisinde bir bütünlük ve denge sağlama çabası olduğunun farkına varabilirsiniz. Yerlerde Anadolu motifleri içeren halılar, kilimler kullanılmıştır.
Çoğu iç mekan elemanı aynı Geleneksel Anadolu evlerinde olduğu gibi sabit olarak tasarlanmıştır. Taşınabilir olanlar dekoratif eşyalardır. Bu durum aslında yaşadığımız mekanlarda sık ve gereksiz bir değişime ihtiyacımız olmadığını hatırlatır bize. Azdan çok olabileceğini, işlevselliğin ve sadeliğin zarifliğini de hatırlatır.
Toplanma alanının sağında ve solunda birbirine simetrik birer oda bulunur. Her iki odanın ana kapılarını karşılayan duvar cephesinde birer ocak (ısınmak için) ve bu ocağın bir tarafında aynen geleneksel Anadolu evlerinin (Türk evi) birçoğunda gördüğümüz gibi bir dolap, diğer tarafında ise banyo’ya açılan bir kapı bulunur. Geleneksel Anadolu evlerinde ise banyo yoktur onun yerine, bu kısımda Gusülhane adı verilen bir dolap vardır. Bu dolabın içinde Gusül abdesti alınır. Ancak gusülhane bu evde güncel ihtiyaçlara göre yorumlanmıştır denilebilir ve ocağın bir tarafından ıslak hacme açılan bir kapıyla bana göre Gusülhane’ye atıf yapılmıştır.
Dolap kapakları yerden yükseltilmiştir ve yükseltildiği kısımlardan itibaren duvar boyunca sedir yerine yer minderleri kullanılmıştır. Oturmak ve yatmak için kullanılabilen bu minderlerin bulunduğu cepheler boyunca giyotin pencerelere yer verilmiştir. Bu pencerelerin tepesi boyunca ahşap raflar (serpenç) bütün odayı dönmüştür. Ahşap raflar, iç mekanda yatay olarak bir çerçeve oluşturduğu gibi bazı ekipmanları saklamak ya da sergilemek için bir çözüm oluşturmuştur. Tavan ahşap kaplamadır. Karşı odanın da iç mimari detayları aynıdır ancak farklı olarak yer minderleriyle beraber burada sedir de kullanılmıştır.
Banyolar beyaz seramik kaplıdır. Duş alanı ile lavabo-wc alanı birbirinden ayrılmıştır. Banyo duvarlarının arka kısmında dışarıdan ulaşımı olan ıslak hacimler yer alır. (bir taraftakinde mutfak, diğer taraftakinde ise tuvalet vardır)
Daha önce de bahsettiğim gibi abartıdan uzak, geleneksel mimari ögelerin kullanıldığı, yalın bir ev ile tanıştık sizinle az önce.
Bahsettiğim bu ev Halet Çambel (Nail Çakırhan’ın Eşi) ve Nail V.Çakırhan’a aittir.
Halet Çambel, Karatepe kalıntılarının ortaya çıkarılmasında, Hitit dilinin çözülmesinde katkıları olan bir Arkeolog ve aynı zamanda o dönem Eskrim dalında olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil eden ve olimpiyatlara katılan ilk Türk kadın sporcudur.
Nail V. Çakırhan ise Şair, Gazeteci ve Yazar’dır. Ancak Mimarlık eğitimi görmemesine rağmen Çambel & Çakırhan evini tasarlamıştır ve yapımını bizzat kendisi takip etmiştir. Çakırhan yapının tasarımı ve yapımı için çok emek vermiştir. Nail Çakırhan’ın kendi evi dışında tasarımı ve inşaatında bizzat katkıda bulunduğu pek çok yapı vardır.
Bugün Akyaka’da tipik bir mimari stil (Akyaka evleri, Akyaka evleri mimari) oluşmasında büyük katkısı bulunmaktadır. (Burada keşke bölgede yer alan bütün yapılar aynı kimliğe sahip olmayı sürdürebilseymiş demeden geçemeyeceğim)
Yapımı 1971 yılında tamamlanan Nail V.Çakırhan – Halet Çambel Evi, 1983 yılında Ağa Han Uluslararası Mimarlık Ödülü‘nün sahibi olmuştur. Ağa Han Mimarlık ödülü şu şekilde tanımlanmaktadır.
‘‘Mimarlık, planlama uygulamaları, tarihi koruma ve peyzaj mimarlığında yeni mükemmellik standartları belirleyen projelere her üç yılda bir verilmektedir. Ödül, dünya genelinde Müslümanların önemli bir varlığına sahip olduğu toplumların ihtiyaç ve isteklerini başarıyla karşılayan bina konseptlerini belirlemeyi ve teşvik etmeyi amaçlamaktadır’’
Defalarca kapısından elim boş döndüğüm, ziyaret etmeyi çok istediğim bu evi sonunda ziyaret edebilmemi ve fotoğraflarını çekmeme izin vererek, gerek Nail Çakırhan gerekse Halet Çambel ile ilgili kıymetli bilgiler edinmemi sağlayan Yücelen Otel yetkilisi Nurullah Bey’e teşekkürlerimi sunmak isterim. Kendisi sayesinde bu evi ziyaret etme, Çakırhan & Çambel’i tanıma ve bu yazıyı kaleme alma fırsatı bulabildim.
Nail Çakırhan & Halet Çambel evi ziyarete açık değildir. Bahçesinde bulunan tek katlı bir yapı ‘Anı Evi’ olarak zaman zaman ziyarete açılmaktadır.
Bu arada son olarak evi ziyaret ederken çok heyecanlı olduğumu ve fotoğraf çekerken heyecandan zaman zaman ellerimin titrediğini fark ettiğimi sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim.
*Ali Efendi evi, Nail Çakırhan’ın içinde doğduğu ve büyüdüğü baba evidir.
*Görseller ve içerik yazara aittir. İzinsiz kullanılamaz.
Akyaka hakkında daha fazla okumak isterseniz, bu yazımı da beğenebilirsiniz,
Antik dönem, geleneksel doku ve doğal güzelliğin buluştuğu yer: AKYAKA